Pratik bir fotoğraf makinesi - Kodak CX7300

Kodak bence fiyat / performans oranı en iyi makineleri üreten firmalardan biridir. Yıllarca filmlerinden memnun kaldığımız Kodak basit bak-çek (point and shoot) fotograf makinelerinde de sağladığı özellikler ve aldığınız sonuç ile oldukça başarılı olduğunu düşünüyorum. Amatör kullanıcılar için oldukça uygun kameralar.
ilkokul 4. sınıfta (2003 sonlarında) oğluma okul gezilerinde kullanmak için Kodak CX7300 almıştık. 3,2 megapixellik çok basit kullanımlı bir makine. Çocuklar genelde şarj etmekle uğraşmak istemedikleri için pilli olması da çok işe yarıyor. Şarj etmek yerine 2 adet kalem pil değiştiriyorsunuz.
Gündüz parlak ışıkta veya gece karanlıkta lcd ekranda görüntüyü iyi göremezseniz vizörü de kullanabilirsiniz.
Daha detaylı bilgi için : http://www.hefotograf.blogspot.com/

Kızartma yağlarınızı topluyorlar, lavaboya dökmeyin

Lavaboya dökeceğiniz yağları toplayan firmalara verin hem çevre hem ekonomi kazansın.

Aslında bu yazı ve ilan internette birçok sitede yer alıyor, o yüzden tereddüt ettim burda da olsun mu diye fakat konunun önemi yüzünden bu blogda da bulunması iyi olur diye düşündüm. Böyle firmaların çevre ve ekonomiye büyük katkısı var.

Lavabodan dökülen 1 litre bitkisel atık yağ, 1 milyon litre suyu kirletmektedir ve yeraltı su kaynaklarına sızarak doğal yaşamın dengesini bozmaktadır.
Bitkisel atık yağlar, atık su toplama sistemlerinde (kanalizasyon ve kollektör) daralma ve tıkanmalara neden olmakta, denizlerde denizanası oluşumunu artırarak çevre kirliliğini hızlandırmaktadır.

Ülkemiz, yıllık 1.650.000 ton bitkisel yağ tüketimiyle Avrupa’nın üçüncü bitkisel yağ kullanan ülkesidir. Buna istinaden her yıl 350.000 ton bitkisel atık yağ doğaya bırakılmaktadır.”
Türkiye’de her sene tabiata bırakılan 350 bin ton bitkisel atık yağın toplanarak biodizele dönüştürülmesiyle yıllık 750 milyon Amerikan Doları petrol ithalatını önlemenin mümkün olduğuna dikkat çekilen duyurada şöyle devam edildi:
“Bu şekilde doğayı korumak elimizde... Bu konuyla ilgili, 444 28 45 numaralı “Alo Atık Hattı”ndan toplayıcı firmaya ulaşın.

Biriktirdiğiniz 5 litre ve üzeri bitkisel atık yağlarınızı, özel aracı ile adresinizden alıyorlar. Bu atık yağları, biodizele dönüştürülüyor. Kullanım miktarına göre çeşitli boyutlarda toplama kapları veriyorlar.

Türkiye’nin bitkisel atık yağları topluyor, biodizel’e dönüştürüp ülke ekonomisine katkıda bulunuyorlar.
Temiz bir çevre, yaşanılır bir dünya için yaşam mucizesi suyumuzu kirletmeyelim bitkisel atık yağlarınızı lütfen lavabolara dökmeyiniz!..”

Bu konuda detaylı bilgi için www.ezici.com.tr

Istanbul'un trafik sorununa bisiklet yolları


İstanbul da trafik sorunu herkesin bildiği bir gerçek. Bunda ana neden yıllardır (belki 50 yıldır) yapılan hatalı yerleşim plan hataları yani şehir merkezinde fazla yapılaşma izinleri ve birçok neden sayılabilir.

Ama en azından bazı bölgelerinin bisiklet kullanımına uygun olduğunu düşünüyorum. Hiç değilse bu bölgelerde bisiklet yolları yapılsa, sürücüler bisiklet kullananlara saygılı davransa trafiğe en azından insanların sağlığına katkısı olabilir.


Istanbul'da benim gördüğüm nadir bisiklet yolları Anadolu yakasındadır. Bunların en çok kullanılanı sayın Bedrettin Dalan zamanında yapılan sahil yolundadır ve halen belediyelerce çok iyi bakılmaktadır. Tabi bazı sürücülerin inatla bariyerin üstünden geçip park etmeleri hariç kesintisiz ve uzun bir bisiklet yolu.
Bir de herkesin bilmediği ve kullanılmayan bir bisiklet yolu var.

Göztepe de Fahrettin Kerim Gökay Caddesi ile Bağdat caddesini birleştiren Tütüncü Mehmet Efendi caddesi (istasyon caddesi) üzerinde bir bisiklet yolu. Bisiklet yolu olduğunu gösteren tabelası da var.

Bu yolda ben hiç bisiklet görmedim. Belki yokuş olduğundan. Ama kullanılsa iyi olur. Yayalarda oranın bisiklet yolu olduğunu biliyorlar mı emin değilim.



Acaba tabela nın yanında birde bisiklet resimleri mi yapılsa yere.?

Bir başka ilginç nokta bisiklet yolunun ortasında bir otobüs durağı var (Tütüncü Mehmet Efendi durağı sanırım). Bisikletin otobüs durağı ile yanda park etmiş arabaların arasında kalan boşluktan geçmesi gerekecek. Bisiklet kullanılmadığı için sorun yok :)

Bisiklet kullanan olursa da yayaların bağırması ve kavşaklarda diğer araçların kornalarına maruz kalabileceği de muhtemel.
Neden bisiklet kullanımı yaygınlaşmıyor. :)
Yollarda bisiklete binmek yerine spor salonlarındaki bisikletlere binmek daha güvenli :)

Çanakkale zaferinin 93. yılı

ÇANAKKALE'de, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 93'üncü yıldönümü kutlamaları dolayısı ile oğlumun bir okul gezisinde 2004 Mayıs ayında çekilmiş bazı fotoğrafları yayınlamak istedim.






Çanakkale şehitleri anıtı, Nusret mayın gemisi ve bazı siperlerden görüntüler yandaki fotoğraflarda yer almaktadır.





Fotograflar 2003 sonlarında alınmış Kodak CX 7300 dijital fotograf makinesi ile çekilmiştir.





Fare ile savaş :)

Büroma giren bir fareden nasıl kurtulacağımı apartman görevlisine sordum . Nasıl pratik bir fikir buluruz dedim.

"İlaçlanmış bugday şeklinde olan en iyi abi" dedi.


Eczanelerde oluyormuş. Farmin diye bir ilaç. Üzerinde dayanıklı farelere karşı zehir yazıyor.
Gidip en yakın eczaneden aldım bir kutu.
Birkaç yere döktüm geçtiğimiz cuma günü.

Pazartesi siz okuyucularım için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadan yanımda fotoğraf makinesini getirdim. Ölü farenin resmini çekip sizlere burada gösterebilmek için. Ama ne yazıkki yoktu.

Apartman görevlisi bahçede bir adet ölü gri fare oldugunu söyledi, almış ve atmış.
"Heralde odur" dedi.

Yani, ölü fare resmi görmekten mahrum kaldınız. :)

Yanda kullanılan fare zehirinin kutusu ve içindeki bugday tanelerinin resimleri var.

Bi yerlere koyarken bi kağıt üstüne falan dökerseniz toplamanız kolay oluyomuş.

Evlerde olabilen bir olay, ama burası giriş katı oldugu için bahçeden geldiği düşünülüyor.

Aslında bu konuda daha pratik bir fikir bulmak lazım.